KURUMSAL
1969 yılından bu yana çeşitli siyasal çalkantılara, ara rejimlere rağmen sarsılmadan hala dimdik ayakta durmasının nedenlerine, izninizle biraz değinmek istiyorum.
Bunda haksızlıklara karşı hak için maddi ve manevi çıkar amaçlamaksızın bıkmadan usanmadan büyük bir özveri içerisinde azimle istikrarla mücadele etme, yaşam ve onur savaşı verme,arzu ve isteklerinin birleşmesinden doğan bir olgudan kaynaklandığını söylemek yerinde olur sanırım.
Yıl 24 Ağustos 1968 sıcak bir yaz günü acımasız orman talancılarının hunharca giriştikleri orman katliamcılarına görevleri gereği dur diyen biri 15 günlük diğeri 20 yıllık kaderin bir araya getirdiği pırıl pırıl iki ORMAN MUHAFAZA MEMURU’nun Düzce Orman İşletme Müdürlüğü Aksu Orman İşletme Şefliğinde ŞEHİT edilmesi, sermaye çevresinden aldıkları cesaretle yasaları hiçe sayarak, teşkilatı sindirip orman kaçakçılık fiillerini engelsiz sürdürmek için memurları çapraz ateşe alıp 14 lü silahlarla taramaları,
Faillerin herkes tarafından bilinmesine karşın sanıkların sadece ifadeleri alınıp delil kifayetsizliğinden serbest bırakılmaları,Daha önceleri de ölüm, yaralanma, darp, hakaret ve çirkin iftiralara muhatap olmuşuz. Ancak bu son olay biz orman muhafaza memurlarını büsbütün şoke edip bardağı taşıran son damla oldu.Konu çok basit bir olaymış gibi hemen geçiştirilmeye, sadece şehitlerin geride kalan feryat figan eden yakınlarına üç beş lira yardım toplanması girişiminden başka bir icraat yok. Olay Düzce’de biz orman muhafaza memurlarını bir araya getirmesine vesile oldu.
Gerek devlet yetkililerinden ve gerekse teşkilat büyüklerimizden gereken duyarlılığı göremediğimiz için tepkimizi yasal olmamakla beraber Orman İşletme Müdürlüğü bahçesinde oturma grevi şeklinde başlattık.Bu direnişe civar işletme müdürlüklerinden kitleler halinde Orman Muhafaza Memurları da katıldı.Aramızda komite adı altında seçtiğimiz bir heyet aracılığı ile idareyi, icrayı ve yetkilileri, Başbakanlık, İçişleri Bakanlığı, Adalet Bakanlığı nezdinde tellerle protesto ettik.Eylemimiz ses getirdi, zamanın milletvekilleri ve idarecileri gelip bizlerle yasal olmayan icraatlarda bulunmamamızı, hareketlerimizin yasaya uygun olması telkin ve tavsiyelerde bulundular.Sorunlarımızın mesleki kuruluşlarımıza iletmemizi, o kanaldan hukuki çözüm aranmasını önermeleri üzerine,Üyesi bulunduğumuz genel merkezi Ankara’da bulunan Orman Memurları Sendikası ile genel merkezi Susurluk’ta bulunan Orman Muhafaza, Bakım ve Hizmetleri Sendikalarına durumun vahametini ifade eden yardımcı olmaları için telgraflar çektik.Maalesef her iki sendikadan da madden ve manen hiçbir destek bulamadık.
Konuların takibi için Adalet ve içişleri Bakanlığı yetkililerine komite olarak gittiğimizde ise sizlerin resmi kuruluşunuz yok mu? Yoksa bir kuruluş meydana getirin ve öylece resmi kanaldan gelin demeleri üzerine,Aramızda yaptığımız istişareler sonucu bir sendika kuruluşuna gidilmesi kararına varıldı. Ve bugünkü Derneğimizin temeli o gün ŞEHİT kanları ve masum göz yaşları ile yoğrulmuş harçlarla karılıp atıldı.
TÜRKİYE ORMAN MUHAFAZA BAKIM VE DEPO MEMURLARI SENDİKASI
Çok yoğun bunalımlı günlerimizde kendileri bir teknik eleman olmasına rağmen bizleri yalnız bırakmayıp acımızı paylaşan Müfit BAYRAKTAR’ın önderliğinde aralarında en gençleri olarak ben Yaşar ÖZCAN bizlere önderlik öncülük ve ağabeylik yapan bugün çoğu ebediyete intikal eden Değerli Ağabeylerimiz Ömer DEVRİM, Ekrem ÖZYILDIRIM,Eşref TONYA, Şükrü KORKMAZ, İrfan BİLGİN ve İzzet SEVKAR’a minnet duygularımı bir kez daha ifade ederken kendilerine bol bol rahmetler diliyorum. Ruhları şad olsun.
Hayatta olan Telat ÖNEÇ, Hasan Basri FİDAN ve Arif TONYA’ ya da sağlıklı uzun ömürler diliyorum.Tabii kolay olmadı. 624 sayılı yasaya uygun olarak hazırlanıp sendika tüzüğünü ilgili mercilere sunduktan sonra sendikacılığı hükmetmek sanan sendika yöneticileri tarafından ağır hücumlara uğradık. Neymiş bölücülük yapıyormuşuz. Ama biz hak bildiğimiz ve doğru bildiğimiz yolda mücadelemizi sürdürdük. Kuruluşundan kısa bir süre sonra Yeni Yankı adlı aylık bir yayın organı çıkarmaya başladık. Teşkilat bünyesi içerisinde büyük bir kıyıma haksızlığa maruz kalan ve bir hizmetin tamamlayıcısı konumunda olan Orman Muhafaza Bakım ve Depo Memurlarını bir çatı altında toplama, ortak sorunlarını çözme noktasında bir hayli aşamalar kaydedilmekte iken ,bir handikapla karşılaştık.